10 Nisan 2010 Cumartesi

Eleştirel düşünme

ELEŞTİREL DÜŞÜNME

Tanımı Ve Aşamaları: Eleştirel kelimesi elemek kelimesinden türemiştir. Kum gibi ufak parçacıklardan oluşan nesneleri değişik eleklerden geçirerek istediklerimizi , istemediklerimizden ayırırız. Eleştirel düşünce de bunun gibidir. Düşünceleri inceleyerek uygun olanını tercih ederiz.

Kendi düşünce süreçlerimizin bilincinde olarak, başkalarının düşünce süreçlerini göz önünde tutarak,öğrendiklerimizi uygulayarak kendimizi ve çevremizde yer alan olayları anlayabilmeyi amaç edinen aktif ve organize zihinsel sürece “eleştirel düşünme” denir.

Eleştirel düşünme, belirli bir konuda mevcut farklı düşünceleri değişik eleklerden geçirerek etkili olan ve olmayanları birbirinden ayırır. Eleştirel düşünceyi kullanmazsak, aynı konuda yararlı yararsız , etkili etkisiz, ilgili ilgisiz birçok düşünce birbirine girer ve kafamızı karıştırır, verimli bir çözüme yada karara ulaşmamızı önler.

Eleştirel düşüncenin temelinde kendi düşüncemizi gözleyebilme ve bu gözlemleri anlamlandırabilme yeteneği yatar. Ancak kalıplaşmış insan kendi kalıplarından başka hiçbir şeyden haberdar değildir. Kendi düşüncesini gözleyebilme yeteneği gelişmemiştir. Kişi kendi düşünce sürecini gözleyebildiği derecede eleştirel düşünme yeteneğini oluşturabilir.

Uygulama olmadan eleştirel düşünme alışkanlığı elde edilemez. Eleştirel düşünmeyi sürekli uygulayan kişi, farkında olmadan, eleştirel düşünmeyi zamanla alışkanlık haline getirir.

Eleştirel düşünmeyle ilgili önemli kavramların dökümünü şöyle sıralayabiliriz.

Kendi düşünce süreçlerini göz önünde tutmak.

Başkalarının düşünce süreçlerini göz önünde tutmak.

Öğrendiklerimizi bilerek uygulamak.

Aktif olmak amacı bilmek.

Organize olmak.

Bu özellikleri nedeniyle eleştirel düşünme “gelişmiş” paradigmasına uyar. Kalıplaşmış insan paradigmasına uymaz.

1.5.10.2.Elştirel Düşüncenin Boyutları: Eleştirel düşünme bir bütündür. Bu bütünün aktiflik, açıklık ,bağımsızlık gibi bir çok boyutu vardır.

Eleştirel düşünmeyi kullanırken zekamızı, bilgimizi, belleğimizi, bilişsel becerilerimizi aktif olarak kullanırız. Aktif olarak düşünen kişi kendini etkileyen olayın dışında seyirci olarak kalmaz; kolları sıvar ve elinden geldiğince olaylara yön vermeye çalışır. Harekete geçmek için başkasından bir buyruk yada dürtüleme beklemez, kendisinin vermiş olduğu kararla faal duruma düşer. Sorunla uğraşmaktan hemen vazgeçmez, çözmeye karar verdiği sorunu sonuç alıncaya kadar izler.

Eleştirel düşünme bağımsızdır. Ancak bağımsızlık kolayca elde edilecek bir sonuç değildir. Bağımsız olabilmemiz için “ gelişmiş” insan paradigmasına sahip olmamız gerekir.

Eleştirel düşünme fikirlere açıktır. Kendi düşüncesinden farklı düşünceleri dinlemek istemeyen, başka kişilerin aynı konuyla ilgili algılamalarını öğrenmek istemeyen kişi savunucu bir kişidir. Savunuculuk kalıplaşmış insan paradigmasının doğasında vardır. Diğer yandan “gelişmiş” insan paradigması birbirinden farklı değişik algılama yollarına daha açıktır,değişik seçeneklerin daha çabuk farkına varabilir.

Kendi düşüncelerinin dışına çıkmayan kişi, insan ilişkilerinde başarılı olamaz. Ancak şunu da belirtmekte yarar vardır. Başkalarına ait her görüşü savunucu olmaktan çekindiğimiz için hemen kabul etmek savunucu olmak kadar zararlı bir davranıştır. Kişinin karşılaştığı fikirleri destekleyen neden ve kanıtları iyice incelemesi gerekir.

İşte bu açıklık boyutlarıyla anlatılmak istenen şudur, eleştirel düşünen kişi kendi düşüncelerinden, farklı düşünceleri dikkatle dinlemesini ve incelemesini bilir. Farklı düşüncelerden yararlanarak ilk düşüncesini zenginleştirir ve daha boyutlu hale getirir.

1.5.10.3.Sorunların Çözümünde Eleştirel Düşünme: Sorunlarla karşılaşan insan değişik tepkiler gösterir. Örneğin: Düşünmeden taşkınlıkla hareket ederler, başkalarının verdiği akılla hareket ederler, olayların kendi kendine hallolmasını, sorunun ortadan kalkmasını beklerler vs.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder